Müşterilere e-posta ile bültenler ve özel fırsatlar göndermek, pazarlama planınızda önemli bir rol oynayabilir; müşterilerinizle ilişkilerinizi daha da güçlendirebilir.

E-Posta Pazarlama

1. E-posta ile pazarlamanın temel öğeleri

Bugünlerde sayısız ürün seçeneğiyle karşı karşıyayız. Müşterilerinizin aklında kalmak istiyorsanız, e-postayla pazarlamayı deneyin. E-postayla pazarlama, diğer dijital pazarlama çalışmalarınıza ekleyeceğiniz mükemmel bir yöntemdir. Neden mi? Bu yöntem, cep yakmadan müşteri bağlılığı ve etkileşimi sağlar. Mobil cihazlarda da oldukça iyi çalışır. Bu videoda e-posta için nasıl kişi listesi oluşturacağınızı ve ilgi alanlarına göre farklı kitleler için nasıl bir dil kullanacağınızı göstereceğiz. E-postayla pazarlamanın müşterilerle ilişki kurmada nasıl yardımcı olacağından bahsedeceğiz. Her pazarlama türünde olduğu gibi e-postayla pazarlamadaki ilk adımınız da hedeflerinizi belirlemek olmalı. E-postayı ürün ve hizmetlerinizi sergilediğiniz bir vitrin olarak kullanıp web sitenize daha fazla ziyaretçi mi çekmek istiyorsunuz? Yoksa, e-postayla en az on birim satış getirecek bir kupon dağıtarak ticari bir başarı mı elde etmek istiyorsunuz? Hedefiniz ne olursa olsun işletmenizle ilgilenen kişilerin bir listesini oluşturarak, yola çıkmak iyi bir fikirdir. Peki, bu kişileri nasıl bulur ve e-posta adreslerini nasıl edinebilirsiniz? Kısaca onları sorarak başlayabilirsiniz. Diyelim ki, evcil hayvan ürünleri mağazanız var. Müşterilerle sohbet ederken, e-posta adreslerini vermeleri halinde onlara indirim kuponları ve özel fırsatlar sunmayı önerin. Web siteniz varsa, siteye bir form ekleyerek, ziyaretçileri online aboneliğe teşvik edebilirsiniz. Bu arada ticari e-posta gönderebilmeniz için insanların size izin vermesi gerektiğini ve birçok ülkede bu izni şart koşan yasalar olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Harika! Artık e-postalarınızı almak isteyen kişilerin listesini oluşturmaya başladınız. Şimdi e-postayla pazarlamanın işletme hedeflerinize ulaşmaya nasıl yardımcı olabileceğini düşünelim. Bir e-postaya çok fazla içerik sıkıştırarak veya art arda bir sürü e-postayla müşterleri sıkboğaz etmek doğru olmaz. Arkadaşça bir selamla veya girişle başlangıç yapın. Ardından dükkanınız ve sattığınız ürün gruplarıyla ilgili bilgi verebilirsiniz. Bu aşamada ilgi alanlarını belirlemek amacıyla bir iki soru sorabilirsiniz. Köpekseverlere kedi maması kuponu göndermeyi siz de istemezsiniz. Daha sonra müşterileriniz hakkında bilgi sahibi olduğunuzda onlara özel fırsatlar veya ilgilerini çekebilecek içerikler gönderebilirsiniz. Örneğin, bu müşterilerden oluşan bir grubun son zamanlarda köpek maması satın almış olduğunu biliyorsanız, en popüler köpek oyuncaklarını, tasmalarını veya tasma kayışlarını onlara gösterebilirsiniz. Köpek eğitimi veya ödül maması kuponu gibi faydalı bilgilere veya ilgili fırsatlara yer verdiğinizden emin olun. Müşterilerinize işletmeniz hakkında bilgi verirken, pazarlama e-postalarından faydalanarak siz de onlarla ilgili daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Abonelerinize diğer ürün ve hizmetlerle ilgili güncelleme almak isteyip istemediklerini sorun. Ardından, sizden bilgi almak için hangi yolu tercih ettiklerini öğrenin. Örneğin, haftalık mı, yoksa aylık mı e-posta almak istiyorlar? Gelecek kampanyalar için e-posta kişileri veritabanından elde ettiğiniz bilgilerin kaydını tutun. Ya uzun süredir kişi listenizde olan kullanıcılar? Bu sadık müşteriler işletmeniz için gerçekten önemli. Dolayısıyla onlarla olumlu ve uzun ömürlü bir ilişki kurmak iyi bir fikir. Peki, bu konuda ne yapabilirsiniz? İnsanlar ihtiyaçlarının öngörülmesini takdirle karşılar. Kimi müşterilerin geçmişte web sitenizde pire-kene ilacı siparişi vermiş olduğunu varsayalım. Yaz yaklaşırken sıcak havalar tüylü dostlarımıza zarar verebilecek ufak haşereleri beraberinde getiriyor. Bunun üzerine hem evleri hem hayvanları pire ve kenelerden uzak tutacak ipuçları içeren bir e-posta hazırlayabilirsiniz. Tercih ettikleri markadan verecekleri sezon öncesi sipariş için %20'lik bir indirim fırsatı da ekleyebilirsiniz. Ya da arada bir kedi sahiplerine internetteki en komik kedi videolarını içeren küçük bir galeri gönderebilirsiniz. Eğlenceli ve faydalı bir içerik sayesinde aboneleriniz gönderdiğiniz e-postaları yararlı bulurlar. Böylece alışveriş yapmaya hazır oldukları zaman sizi tercih etme olasılıkları daha yüksek olur. Son olarak, e-posta listenizdeki kişilerden alışveriş veya müşteri desteği deneyimleri hakkında geri bildirim isteyebilir ve kendilerine doğrudan yanıt verebilirsiniz. İyi giden veya ters giden şeylerin farkında olarak müşterilerinizin sorunlarına çözümler bulabilir veya sadece müşterileriniz oldukları için onlara teşekkür edebilirsiniz. İşte bu kadar. E-postayla pazarlama hem potansiyel hem de mevcut müşterilerinizle ilişki kurmanız için mükemmel bir yöntemdir. Ürünlerinize ilgi duyan farklı kitleleri tespit ederek ilgi alanlarına göre iletişim metotlarınızı özelleştirebilirsiniz. Faydalı ve ilgi çekici içerik sunarak, zaman içinde müşteri bağlılığı oluşturabilirsiniz. Güçlü bir müşteri tabanı işletmenizin büyümesine katkıda bulunur. E-postayla pazarlama hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız, yakında daha fazlasıyla karşınızda olacağız. Farklı e-posta pazarlama hizmetlerini ve bunların özelliklerini ele alacağız. Müşterilerinizle bağlantı kurmak için nasıl e-posta yazacağınızı da göstereceğiz.

2. E-posta ile pazarlama seçenekleriniz

E-postayla pazarlama kampanyası yapmaya hazırsanız, işe nasıl başlayacağınızı bilmeniz gerekiyor. Bir e-postayla pazarlama hizmeti sürecin başından sonuna dek size yol gösterebilir. E-postayla pazarlama hizmetlerinin genel özellikleri ve avantajlarından bahsedeceğiz. Daha kişiselleştirilmiş içerikler ortaya koyabilmeniz için bu araçların size müşteri davranışlarına ilişkin ne gibi bilgiler sağlayabileceği hakkında da konuşacağız. Birçok farklı seçenek mevcut olsa da, çoğu e-postayla pazarlama aracının birkaç ortak özelliği vardır. Bunlardan ilki müşterilerin bilgilerini depolayan bir kişi veritabanıdır. Veritabanında her bir müşterinin en azından e-posta adresi bulunmalıdır. Çoğu yazılım hizmeti ad ve posta adresi gibi başka bilgilere de yer vermenize imkan tanır. E-posta veritabanınızı elinizdeki mevcut müşterilerin verilerini ekleyerek oluşturmaya başlayabilirsiniz. Ekleyeceğiniz çok fazla bilgi varsa çoğu hizmetin elektronik tablodan veri yükleme gibi kullanışlı bir özellik sunduğunu unutmayın. Ardından kullanıcılara abone olma ve abonelikten çıkma imkanı sunmak isteyebilirsiniz. Çoğu e-posta hizmeti birkaç kodu kopyalayıp yapıştırma yoluyla web sitenize ekleyebileceğiniz online bir form sunar. Böylelikle web sitenizi ziyaret edenler bu formu doldurarak e-posta almak için kaydolabilirler. Bu veriler de otomatik olarak kişi veritabanına aktarılır. Unutmayın ki, bu formları genelde değiştirip özelleştirebilirsiniz. Dolayısıyla istediğiniz müşteri bilgilerini öğrenmek için sorular sorabilirsiniz. Öte yandan, online kayıt formunuz kısa ve doldurulması kolay olmalı. Ziyaretçilerden ne kadar az bilgi talep ederseniz, abone listenize o kadar çok kişi kaydolur. Başlangıç yapmak için tek ihtiyacınız olan şey kullanıcıların e-posta adresleri. Müşteriler hakkında zaten bilgi sahibiyseniz, bu bilgileri onları farklı listelere ayırmak için kullanabilirsiniz. Örneğin, evcil havyanlara yönelik bir dükkanınız var diyelim. Bir müşteri grubunun kedi sahibi olduğunu biliyorsanız, onları bir kedi listesinde gruplayıp kedi maması fırsatları gönderebilirsiniz. Köpek sahibi olan müşterileri de köpek listesine dahil edip farklı fırsatlar gönderebilirsiniz. Müşterilerle ilgili ne kadar fazla bilgi edinirseniz, e-postalarınız da bir o kadar amacına uygun olur. Artık veritabanınız hazır olduğuna göre, gerçek e-postalara geçelim. E-posta şablonları markanıza uygun olan tasarımları oluşturmanıza yardımcı olur. Benzer e-posta kampanyaları için şablonunuzu tekrar tekrar kullanabilirsiniz. Birçok insanın e-postalarını telefon veya tabletten okuduğunu aklınızdan çıkarmayın ve gönderdiğiniz e-postaların mobil uyumlu olduğundan emin olun. Çoğu e-postayla pazarlama aracı e-posta göndermeden önce farklı cihazlarda önizleme yapmanıza imkan verir. Bilmeniz gereken bir diğer harika özellik de e-postanın ne zaman gönderilebileceğini ayarlayabilmeniz. E-postayı ister hemen, ister belirli bir gün ve saatte gönderebilirsiniz. İnsanların e-postanızı aldığında onunla ne yaptığını takip etmek için de e-posta pazarlama aracından faydalanabilirsiniz. Çoğu müşterinin e-postasını pazartesi ilk iş olarak veya cuma günü öğle yemeğinde açtığını öğrenebilirsiniz. Böylece bu tercihleri kaydedip gelecek e-postaları daha uygun zamanlarda gönderebilirsiniz. E-postayla pazarlama hizmetleri sayesinde e-postadaki bağlantıları kimin tıkladığını da takip edebilirsiniz. Bu bağlantılar tıklayan kişiyi genellikle web sitenizdeki sayfalara yönlendirir. Bu kişilerin siteye girer girmez ne yaptıklarını takip edebilirsiniz. Örneğin, makale okuyup okumadıklarını ya da sipariş verip vermediklerini takip edebilirsiniz. Müşterilerinizin davranışlarını öğrendikçe onlara daha kişisel içerikler gönderebilirsiniz. Çoğu e-postayla pazarlama hizmeti, e-posta şablonlarına kişilerin ilgi alanlarına göre içerik ekleme özelliği sunar. Veri tabanınızdaki farklı kişilerle özdeşleşen farklı mesajlar göndermek amacıyla bu özellikten faydalanabilirsiniz. Kurduğunuz kedi sahibi ve köpek sahibi gruplarını hatırlıyor musunuz? E-postanızın büyük kısmı tüm evcil hayvan sahiplerinin beğeniyle karşılayacağı genel bilgiler içerecek olsa da, şablonda farklı evcil hayvan sahiplerine özgü içerik sunan bir veya iki alana da yer verilebilir. Her bir grubu kişiselleştirilmiş bir e-postayla hedefleyerek yalnızca e-postayı okumakla kalmayıp tıklama yoluyla web sitenizi ziyaret etme şanslarını da artırırsınız. Gördüğünüz gibi e-postayla pazarlama araçları başarılı bir e-posta programı yürütmeyi çok daha kolay hale getirebilir. Hem zaman kazanabilir, hem de hangi alıcının mesajı açıp ne işlem yaptığını takip edebilirsiniz. Kişi listenizdekiler hakkında ne kadar fazla bilgi edinirseniz o kadar fazla kişiselleştirilmiş içerik sunarsınız. Bir sonraki videoda nasıl ilgi çekici e-postalar oluşturacağınızı ve kampanyanızı nasıl en iyi şekilde yöneteceğinizi ele alacağız.

3. Mükemmel pazarlama e-postaları oluşturmak

Bir e-posta pazarlama hizmetine kaydoldunuz ve ilk kampanyanıza başlamaya hazırsınız. Şimdi etkileyici konu başlıklarıyla müşterilerin dikkatini çekmek, az ama öz olduğu kadar alakalı da olan bir içerikle ilgiyi canlı tutmak ve daha fazla bilgi için bağlantılar sunmak hakkında konuşalım. Evcil hayvan malzemeleri satan bir dükkanınız var diyelim. Hem potansiyel, hem de sadık müşterilerinizin ad, e-posta ve evcil hayvan türü gibi bilgilerini topluyorsunuz. Artık ilk e-postayla pazarlama kampanyanızı faaliyete geçirmeye hazırsınız. Köpek ve kedi sahiplerine sunduğunuz en iyi, en yeni ve tamamen doğal evcil hayvan mamaları hakkında bilgi veren bir e-posta duyurusu göndermek istiyorsunuz. Ama müşterilerin bu bülteni okumalarını sağlamak için öncelikle e-postayı açmalarını sağlamalısınız. Buradaki tek mesele iyi bir ilk izlenim yaratmak. Müşterilerin gelen kutularına göz gezdirirken ne gördüklerini düşünün. E-postanız tıklanıp açılmayı hak edecek mi? Müşterilerin gördüğü ilk iki şey, kimden alanındaki işletme adı ve e-postanın konu satırı olacak. Kimden alanında işletmenizi açıkça tanımlayan bir ad ve e-posta adresi kullandığınızdan emin olun. İnsanların tanıyıp güvendikleri kimselerden gelen e-postaları açması daha muhtemeldir. E-postanın konu satırı, kampanyanızı batırabilir de, çıkarabilir de. Etkili bir konu satırı, insanların ilgisini çekip açmalarını sağlayabilir. Kötü oluşturulmuş bir konu satırı ise e-postanın silinmesi veya spam filtresine takılması anlamına gelebilir. Konu başlığınızı kısa ve sade tutun. On kelimeden kısa olması idealdir. E-postada geçen en değerli ve alakalı bilgiyi yansıtmaya çalışın. Mümkün olduğunca konu satırını kişiselleştirin veya yerelleştirin. Örneğin: Selin, İstanbul'daki en sağlıklı yavru köpek seninki mi? Ücretsiz, indirim, hatırlatma, özel gibi kelimelerden, lira gibi sembollerden ve ünlem işaretinden kaçınmak en iyisidir. Bunları içeren konu satırları, spam filtrelerine takılabilir. İşte şimdi müşterilerin dikkatini çekip e-postanızı açmalarını başardınız. Tebrikler, işin yarısına geldiniz! Bu aşamada müşterilerinizin ne denli meşgul olduğunu ve her gün ne kadar çok e-posta aldıklarını aklınızda bulundurun. Mümkün olan en ilgi çekici mesajı oluşturmuş olsanız bile, muhtemelen e-postanıza sadece göz atacaklardır. Dolayısıyla içeriğini az ama öz tutun ve doğrudan sadede gelin. Paragraflarınız kısa, belki bir ila üç cümleden ibaret ve tek bir fikir üzerine odaklanmış olmalı. Web sitenizde yer alan daha uzun makalelere ve ek bilgilere bağlantı verebilirsiniz. Yazdıklarınız mümkün olduğunca ikna edici olsun ve kullanıcıyı etkileşim kurmaya davet etsin. Ayrıca, hedef kitleniz için uygun tonu kullanın. Markanızın genellikle tutarlı bir duruş sergilemesi beklenir. Ancak, e-posta bültenleri biraz daha gündelik bir ton kullanma fırsatı sunar. E-postanızdaki bağlantılar, harekete geçirici mesajlar içermeli. Alıcıları bağlantılara tıklayarak web sitenizdeki fırsatlara göz atmaya teşvik edin. Örneğin, bir bağlantıda şöyle denebilir. Bir sonraki doğal kedi maması siparişinizde %25 indirim kazanmak için burayı tıklayın. Ya da 50 lira üzeri siparişlerde ücretsiz kargo için buraya tıklayın. Önemli fırsat ve içerikleri vurgulamak için kalın bir yazı tipi ve tasarım kullanın. E-postanızda yer vermeniz gereken son bir şey daha var. Alıcılara abonelikten çıkma, e-posta tercihlerini değiştirme veya kişisel bilgilerini güncelleme olanağı sunan birkaç bağlantıyı e-postanın alt kısmına eklemek. E-posta aboneliğinden çıkmaları için kullanıcılara kolaylık sağlamak hem iyi bir müşteri hizmeti örneğidir, hem de birçok ülkede yasalar tarafından şart koşulmuştur. Özetlemek gerekirse, şunları aklınızdan çıkarmayın: Kısa ama güçlü bir konu satırı oluşurmak için zaman harcayın. Eğlenceli ve etkileşim kurmaya davet eden, az ama özlü bir içerik yazın ve müşteri deneyimini iyileştirip satış artırabilecek faydalı bağlantılara yer verin. Her bir e-postayla pazarlama kampanyası neyin işe yarayıp yaramadığı konusunda size daha çok şey öğretecek. Zaman içinde müşterileriniz için daha iyi e-postalar hazırlayabilir ve bu sayede işletmenizi büyütebilirsiniz.

4. Başarılı e-posta kampanyaları yönetmek

Bir e-posta kampanyası yürütürken, yönetilmesi gereken pek çok şey vardır. Bugün sizi başarıya götürecek stratejileri öğreneceksiniz. E-postalarınızı test ederek, alakalı kampanya açılış sayfaları oluşturarak ve tüm çabalarınızın ne kadar başarılı olduğunu ölçerek, kampanyalarınızı iyileştirebilirsiniz. İlk olarak daha çok kullanıcının e-postalarınızı açmasını ve tıklama yoluyla web sitenize gitmelerini sağlamak için kullanabileceğiniz A/B testi dediğimiz şeyden bahsedelim. Bir e-postanın iki versiyonunu oluşturup hangisinin daha iyi iş çıkardığını görmeye A/B testi denir. Bu teknikten faydalanarak, farklı e-posta yaklaşımlarınızı test edebilirsiniz. Diyelim ki, yeni bir ürünü duyurmak için e-posta gönderiyorsunuz. Ama nasıl bir konu satırı yazmanız gerektiğinden emin değilsiniz. Müşterilerin yarısına konu satırının A versiyonunu, diğer yarısına da B versiyonunu gönderebilirsiniz. Ardından hangi e-postanın daha yüksek açılma oranına sahip olduğuna bakabilirsiniz. Bu ölçüt, gönderdiğiniz e-posta sayısına karşılık kaç kişinin e-postanızı açtığını gösterir. Açılma oranı daha yüksek olan versiyon kazanır. A/B testini kullanarak farklı konu satırlarını, sıklık aralığını, içerikleri ve resimleri test edebilirsiniz. E-postaları salı ve pazar günleri göndermeyi deneyebilirsiniz veya haftalık ve aylık göndermeyi deneyebilirsiniz. Hedef kitlenizin neyi tercih ettiğini öğrenin ve buna göre ayarlama yapın. Çok fazla e-posta gönderip insanları bunaltmanın arzu edilen bir şey olmadığını aklınızdan çıkarmayın. İnsanlara daha az e-posta alma seçeneğini her zaman sunmalısınız. Aylık özet gibi mesela. Böylelikle sırf sizden daha az haber almak istedikleri için abonelikten çıkmazlar. E-posta kampanyalarına özgü açılış sayfaları seçtiğinizden veya oluşturduğunuzdan emin olun. Açılış sayfası web sitenize ulaşan kullanıcının gördüğü ilk sayfadır. Bu sayede e-posta içinde bir bağlantıya tıklayan kullanıcı alakalı bir web sitesine ulaşır. Belirli bir ürün hakkında bilgi almak için bir bağlantıyı tıklayan bir kullanıcının kendisini ana sayfada bulmasını istemezsiniz, değil mi? E-posta kampanyalarının daha başarılı olması için ziyaretçileri doğrudan görmek istedikleri sayfaya yönlendirin. Böylece ürün hakkında bilgi edinebilir ve belki de satın alabilirler. Son olarak, unutmayın ki, insanların e-postalarını okuduğu cihazlar cep telefonu, tablet, dizüstü ve masaüstü bilgisayarlar olacak. Yani e-postalarınızın bağlantı verdiği açılış sayfaları bu cihazların hepsinde iyi çalışıyor olmalı. Her dijital pazarlama türü gibi e-postayla pazarlama da kolaylıkla ölçülebilir. E-posta hizmetleri genellikle analiz araçları içerir. Böylelikle kampanyalarınızın performansını takip edebilir ve ölçebilirsiniz. Raporlarda açılma oranları gibi en çok ilgi çeken konu satırlarını öğrenmenize yarayan ilginç veriler ortaya çıkar. İnsanları e-postanızdaki bağlantıyı tıklayıp sitenizi ziyaret etmeye hangi içeriğin yönlendirdiğini tıklama oranına bakarak görebilirsiniz. Son olarak, kullanıcıların e-postanızı tıkladıktan sonra web sitenizde ne yaptığını anlamaya çalışmak için mutlaka web analizinden yararlanın. E-posta üzerinden gelen ziyaretçilerin web sitenizdeki deneyimini iyileştirmek için, hep yapmanız gerektiği gibi, yeni yollar araştırmalısınız. Şimdi tekrar gözden geçirelim, farklı versiyonlar test ederek, alakalı açılış sayfaları oluşturarak ve en iyi iş çıkaranın ne olduğunu görmek için analizlerden faydalanarak kampanyalarınızı sistemli olarak iyileştirebilirsiniz. Bu ipuçları sizi başarıya götürecek ve e-postayla pazarlama kampanyalarınızın değerini anlamanızı sağlayacak.

5. E-posta kampanyalarında başarıyı ölçme

E-posta kampanyalarınızın başarısını yönetmek söz konusu olduğunda, kitlenizin davranışını anlamak çok önemlidir. Bu derste, e-posta performansını anlamanın sağlayacağı avantajları keşfedeceğiz, ayrıca gelecek kampanyaları optimize etmenize yardımcı olacak metrikleri ele alacağız. İlk olarak, e-posta metriklerinden yararlanmanın pazarlama alet kutunuza nasıl güçlü bir katkıda bulunacağına bakalım. Diyelim ki evcil hayvan ürünleri sattığınız bir mağazanız var ve ilgili müşterilerin yer aldığı güçlü bir e-posta pazarlama listesi oluşturdunuz. E-posta platformunuzun sağladığı analizler sayesinde, e-postanızı tıklayarak web sitenize gelen kişi sayısını veya harekete geçirici mesajınız doğrultusunda kaç kişinin belirli bir eylemi tamamladığını (ör. internet yoluyla ürün satın alma ya da indirim kodu kullanma) öğrenebilirsiniz. Kararlarınızı bu bilgilere dayalı olarak vermek, daha yüksek dönüşüm oranları getirebilir ve gelecekteki kampanyalarınızda sizi başarıya ulaştıracak bazı düzenlemeler yapmanızı sağlayabilir. Sonuç olarak, e-posta metriklerini incelemenin avantajları çok açıktır. Ancak, bu metriklerin her biri sizin için ne ifade eder veya hangi bilgiyi sağlar? Beş kullanışlı e-posta pazarlama metriğine bakalım: E-posta kampanyası Açma Oranı, e-postayı açan kişi sayısının e-postayı alan kişi sayısına bölünmesiyle bulunan orandır. Bu oran, e-postanızın konu satırının ne derece etkili olduğunu anlamanıza yardımcı olur. Örneğin, "Evcil Hayvanlarımızın Sevdiğimiz Yönleri" gibi e-posta başlığının, "Evcil Hayvan Mamalarında İndirimler ve Fırsatlar" başlığından daha yüksek bir açma oranı elde etmesi, kitlenizin promosyon amaçlı içerik yerine evcil hayvan sahibi olmak hakkında bilgiler veren e-postaları daha fazla önemsediğini gösterir. E-postayı kaç kişinin açtığını öğrendikten sonra Tıklama Oranı'na, kısa adıyla TO'ya göz atın. Bu oran bir e-posta kampanyasının başarısına ilişkin en önemli göstergelerden biridir ve size, açılan her e-postada web sitenize yönlendiren bağlantıları tıklayan kişilerin yüzdesini verir. Tıklama-bölü-açma oranı, toplam tıklama sayısının açılmış olan e-posta sayısına bölünmesiyle bulunan orandır. Bu oran size kitle etkileşimi hakkında daha gerçekçi bir fikir verir. Kitlenizdeki kişiler e-postanızı açmış ve ardından bir bağlantıyı tıklamışlarsa doğru bir şey yapmışsınız demektir! Diğer bir kullanışlı metrik ise Dönüşüm Oranı'dır. Yakın zamanda ücretsiz bir evcil hayvan bakım eğitimi gerçekleştireceğinizi ve e-postanızda bunun reklamını yaptığınızı varsayalım. Dönüşüm oranı, e-postayı gönderdiğiniz kişi sayısıyla, etkinliğe kaydolan kişi sayısını karşılaştırır. Bazen, gönderdiğiniz e-posta "geri döner". Geri Dönme Oranı, abonelere teslim edilemeyerek geri gönderilen e-postaların yüzdesidir. Dikkat edilmesi gereken iki tür geri dönme vardır: Geri Dönme (Geçici): Bunlar, kitlenizin e-posta sunucusunda gelen kutusunun dolu olması veya boyut sınırlamaları uygulanması nedeniyle reddedilmiş olanlardır. Geri Dönme (Kalıcı): E-postalarınız engellenmiştir veya kullandığınız adres hatalıdır. Bir e-posta kampanyasındaki kalıcı geri dönmelerin dökümü, hangi e-posta adreslerinin listeden kaldırılacağını görmenizi sağlayabilir ve böylece bir sonraki kampanyanızda zaman ve enerji tasarrufu sağlar. Metrikleri ve ifade ettiklerini incelemek, nelerin işe yaradığını ve nelerin yaramadığını anlamanıza yardımcı olacaktır. Bir sonraki adım, gelecekteki kampanyalarda buna uygun düzenlemeler yapmaktır. Konu satırını sadeleştirmek, yayınlanan içeriğin türünü değiştirmek veya abone listenizi temizlemek bunlara örnek olarak gösterilebilir. Pazarlama kampanyalarınızdan kullanışlı bilgiler elde etmenize yardımcı olacak bazı önemli e-posta metriklerine değindik. Gönderdiğiniz son e-postaya ilişkin metrikleri incelemek için zaman ayırın. Size ne söylüyorlar?

e-posta pazarlama, e-mail marketing, marketing, pazarlama

- İletişim

Mesaj göndermek için yandaki formu doldurun.

Adresimiz

Merkez Mah. Atatürk Cad. No: 168/2
ARDEŞEN/RİZE

- Bize Yazın

Başarılı! Mesajınız bize ulaştı.
Hata! Mesajınızı gönderirken bir hata oluştu.